Yaz mevsiminin sıcak günlerinden birinde küçük Mehmet ve ailesi tekne ile denize açılmış ve tatil yapıyorlardı. Akdeniz’in masmavi sularında sakinliğin ve huzurun tadını çıkaran ailenin günleri neşe içinde geçiyordu. Havanın çok sıcak olduğu öğle saatlerinde kamaralarına çekiliyor ve biraz uyuyorlardı.
Her zaman olduğu gibi annesi Küçük Mehmet’i uyuttuktan sonra kendi kamaralarına geçti ve uyudu. Ama aslında Küçük Mehmet uyumamıştı. Zaten uykusu yoktu ki neden uyuyayım ki diye düşündü. Annemler uyanana kadar kendi başıma oynarım diye düşünen Küçük Mehmet anne ve babasını uyandırmamak için sessizce teknenin güvertesine çıktı. Önce ne yapacağını bilemedi daha sonra ise babasının balık avlamak için kullandığı olta gözüne çarptı.
Müthiş bir fikir gelmişti aklına. Anne ve babası uyurken o bir sürü balık avlayacak ve onlara sürpriz yapacaktı. Hemen boyundan büyük kocaman oltayı aldı. “Aman Allah’ım ne kadar da ağırmış bu böyle!” dedi kendi kendine. Ama vazgeçmeye niyeti yoktu. Zorla da olsa oltayı alarak teknenin kenarına doğru ilerledi. Oltanın ucunu denize doğru sarkıttı ve misinayı da babasından gördüğü gibi bıraktı ve beklemeye başladı.
Kısa bir süre sonra oltada bir ağırlık hissetmeye başladı. Öyle sevindi ki anlatmak mümkün değil. Başarmıştı işte hem de kocaman bir balık olduğu ağırlığından belliydi. Babasından gördüğü gibi oltanın misinasını sarmaya başladı. Ama bu onun için gittikçe zorlaşıyordu. Çünkü balık hem çok ağırdı hem de direniyor ve kendisini denize doğru çekiyordu.
Balığın ağırlığı ve sürüklemesi ile küçük Mehmet ne yapacağını bilemezken birden dengesini kaybetti ve denize düştü. Küçük Mehmet düşmenin etkisi ile dibe doğru ilerliyordu. Panik halindeydi ve nefes alamıyor, çırpınıyor çırpındıkça daha çok batıyordu. Onun bu çaresizce çırpınışlarını oradan geçmekte olan yunus balığı gördü.
Hemen küçük Mehmet’in yanına gitti ve onu sırtına aldı. Küçük Mehmet yunusun yüzgeçlerine tutunarak suyun yüzüne çıktı ve nefes almaya başladı. Bu sırada Küçük Mehmet’in çığlıklarına uyanan anne ve babası da onu yunusun sırtında gördüklerinde çok sevindiler. Tüm aile yunus balığına sonsuz teşekkürlerini belirtti. Yunus suyun üzerinde taklalar atarak onlara selam verdikten sonra yanlarından ayrıldı.